the oz

gelmiş geçmiş en iyi dizilerde ilk üçe çok rahat girer. izlemeyen çok şey kaybeder.

97 yılında yapılmış ve hapishanede geçen bir başyapıttır. buna dizi dememek lazım bu farklı bir şey. her zaman benim için ilk sıradadır.

hapishane dizileri arasında en iyisi. https://www.youtube.com/watch?v=jvIK4QYUOQQ

Dizilerin babasıdır. Hapishane dizileri , filmleri hep bu diziden etkilenmiştir . Kareem Said , Ryan O'Reily , Tobias Beecher en önemli karakterlerdendir.

diziye başlamamda emeği geçen cipcirkin, adamsın.kısa zamanda 4. sezona geçtim ve kendimi sorguladım ne yapıyorum diye.acil yavaşlama kararı aldım. zira bitirirsem çok büyük boşluğa düşecem.fanatik breaking bad çiler anlar beni sadece...

bu diziyi izlemeden büyüyen bir nesil yetişiyor , bırakın popülarite dizileri , izlemeden ölmeyin , pişman olursunuz.. prison break başta olmak üzere hapishane tarzı dizi ve filmlerin etkilendiği dünyanın en gerçekçi dizisidir .

ulan ne dızıydı beeeeeee

--- spoiler --- bir bölümde efsane olabilen karaktere sahiptir. --- spoiler --- (bkz: dino ortolani)

ingilizlerin kullandığı bir ağırlıl birimi olan ounce (ons)' un kısaltılmış hali. (bkz: ons)

jant markası

amerikanın dizi piyasısını harekete geciren efsane dizi. çoğu yönetmen bu diziden sonra sinema çekmeyi bırakıp dizi çekmeye başladı. bunun en güzel örneği lost dizisidir. yani oz dizisine dua etmek gerekir bir alevi şahane körükledi.

ozz, zor kere zor zamandır (bkz: augustus hill)

''bir yerlerde ölüm hücresinde bir kardeşimiz vardı.girdiğinde 16'ydı.orada bir 16 sene daha oturdu.mahkemeler ve avukatlar şundan bundan konuşurlarken duvara bir resim yaptı.neyin peşinde olduğunu bir kişiye bile sezdirmeden.sonunda 32 yaşına geldiğinde hücrede geçirdiği süre tüm temyiz çabalarının tükendiği annesinin evinde geçirdiğinden fazlaydı.ölmek üzereydi.son an için çıkartılmak üzereyken, başyapıtının örtüsünü açtı. hepsi dört kelimeden ibaretti."ölüm kesindir hayat değil" ertesi gün gardiyanlar üstünü boyayla kapattı.'' (bkz: augustus hill)

olasılıksız ve empati romanlarının yazarı adam fawer'ın son kitabı. dorothy ilk defa öldüğünde on iki yaşındaydı. en azından bana söylediği buydu. delirdiğini düşünmüştüm ama şimdi ona inandığım için esas deli ben miyim diye merak ediyorum. öyleysem bunların hiçbirinin önemi yok demektir. ama değilsem… eh, o zaman dünya benim düşündüğüm gibi bir şey değil demektir. üstelik tek bir dünya yok. kafanız karıştıysa canınız sıkılmasın. benimki de karışmıştı. okuyun, anlayacaksınız. sonra karar verirsiniz: ben mi delirdim yoksa siz mi? hortum seni sürükledi. şimdi hikâyeye baştan başlayacaksın. aklını, kalbini, duyularını karıştıracak bir dünyayla karşı karşıyasın. bu diyarda gündüzler karanlık turuncu, güneş siyah, geceler bembeyaz. büyünün yerini bilim aldı. hatırladığın herkes, her şey artık çok daha güzel, korkunç, acımasız. yeniden keşfetmeye hazırlan: oz'u ya da kendini! (tanıtım bülteninden) 2016 (bkz: april yayıncılık) (bkz: algan sezgintüredi)

''bir şey söyleyeyim, ölüm, ölenlerden çok hayatta kalanlar için zordur. ölüm sadece arkada kalanları yaralar.''

allah affetsin ama bu saatte izlemeye başlıyorum bu diziyi. umarım beklentime değer.

çok şükür bitirdim bu diziyi be. nadiren de olsa bazen sıktı ama izlemeye değdi. ayrıca (bkz: augustus hill) adamdır.

(bkz: yaşım benim onurum ve gücümdür) ihtiyar (bkz: burr redding)

ulan hayaldi gerçek oldu hayalimi sikeyim. neyse en azından pratikte bilgim var içeride nasıl hayatta kalacağıma yönelik. güzel dizi kader ortaklarıma öneriyorum adeta ders kitabı gibi.

bir forumdadenk geldiğim ve bir anda çok özlediğim efsane dizi. çok gerçekçi diziydi. hiçkimsenin birbirine acıması da yoktu. her an başrolün ölebileceği enteresan bir diziydi. izlememiş olanlara tavsiye edilir. (bkz: ryan o'reily) (bkz: karrem said) (bkz: simon adebisi)

--- spoiler --- hepimizin problemleri var, çözümsüz problemleri. sonra birisiyle tanışırız, bizden daha büyük problemleri olan birisi veya problemleriyle başa çıkamayan birisi ve bir şekilde zayıflıkları bize güç verir. basit gerçekler 62 numara: birisine yardım edersen kendine yardım edersin. --- spoiler ---

--- spoiler --- cyril o'reilye hala üzülürüm --- spoiler ---

birisinden intikam aldığınızda, aslında ona en büyük iltifatı ediyorsunuzdur. sanki şey demek gibi "hayatımın amına öyle bir koydun ki, karşılık vermem gerek." intikam yollanabilecek en büyük tebrik kartı olsa gerek. evet, klişe ama gerçek "intikam güzeldir."

--- spoiler --- chris keller denen kancığın beecher'ın hayatını sikip intihar edişini unutamam --- spoiler ---

beacher ın hank in suratına sıçtığı sahne favorimdir.

sarmıyor. sevemedim bir türlü aq dizisini. daha orijinal olabilirdi.

herkesin beğenemeyeceği çok sağlam dizidir. alttan alttan hayatı özetler. karakterlerden birkaç tanesini benimsersiniz ve oz'da sizde hayatta kalmaya çalışırsınız.

e f s a n e

ölmeyeceğimi bilsem emerald city'de yaşamak isterdim. öyle bir dizi yani.

10 sene önce izlemiştim. vay be. diğer hapishane dizilerini siker atar. üstüne de zevk sigarası yakar.

''10 mahkumdan yedisi şehirlidir, ama hapishanelerin % 90’ı kırsal bölgelerdedir. bilirsiniz tarla, tepe, orman olan yerlerde. böyle doğal bir çevrenin sakinleştirici bir etkisi olduğu düşünülebilir. ama hayır, vahşi doğada, sadece daha da vahşileşirsiniz.'' (bkz: augustus hill)

önce bunu, daha sonra prison break'i izlerseniz her şeyin çalıntı olduğunu anlayacaksınız. oz'da bi tane rus eleman vardı, ağzından jileti çıkarıp herifi doğradıydı. seneler sonra aynı sahneyi prison break'te t-bag canlandırdı. oz böyle bir dizidir, taklitleri vardır.

izlediğim en iyi iki diziden biridir kendisi. diziyi izlemeye başlarken kendimi hapishaneye girmiş gibi, o final bölümünün son anında ise şartlı tahliye ile cezadan kutlumuş gibi hissettim. aradaki bütün sezonlar içindeki bütün bölümler bana hep o atmosferi yaşattı. ayrıca diziyi izlediğim sıralarda olduğum ameliyat dolayısıyla evde yatarak geçirdiğim günler sanki ozda tecritte geçmiş gibiydi. çok güzeldi. çok etkiledi beni açıkçası. dizinin beni etkileyen kısmı dışında başlasam mı diye kafası karışık olan arkadaşlara birkaç şey söyleyeyim : -karakterlerin hepsi özenle hazırlanmış. hepsine karşı bir fikrin bir bağın oluşabiliyor. -hapishanedeki ortam çeteler arası olaylar vs açısından gergin bir atmosferde geçiyor. -sadece hapishane hayatına yönelik bir dizi değil. hayatın gerçeklikleri yüze vuruluyor. ve tabiiki kareem said :) ufak bir uyarı olarak, dizi aşırı derecede çıplaklık, kan ve şiddet içeriyor. bunlara karşı hassas iseniz uyarmış olayım. iyi seyirler :)))

--- spoiler --- herkes bu 2000 sendromunu yaşıyor.2000'le beraber bilgisayarlar da çökecek.uçaklar gökten düşecek, su kaynakları kuruyacak ve pentagon, kanada'ya nükleer başlıklarla saldıracak.bazılarına göreyse de hapishane kapıları otomatikman açılacak.ama bir çözümüm var:tekrar başlamak.gece yarısı olduğunda 1900'lere geri dönelim ve tüm lanet yüzyılı baştan yaşayalım.bununla yüzleşelim. i̇lk seferinde çok başarılı olamadık. --- spoiler ---

lan dino ortolani niye öldü aq. sevmiştim o herifi. daha 1. bölümden sinirlendirdi beni amk dizisi.

muazzam dizi cidden. prison break'ten daha hardcore. tavsiyem size hızlı bitirmeyin diziyi. sonrasında büyük boşluğa düşüyor insan.

gelmiş geçmiş en iyi dizi. game of thrones'un falan gündem olduğu günümüzde şu gibi diziler yok işte. the wire geliyor arkasından.

gelmiş, geçmiş, gelecek en güzel dizidir.

az önce meraktan oturdum izleyeyim dedim de adamın mabadını damgaladılar ya. çok zoruma gitti. ara verdim.

OZ dizisinde hem en yüce kalbe sahip olan, hem de en tehlikeli olan kişi Kareem Said idi. Gören gözler için ne ibretler vardır.